Site icon Bikonu

‘Kanal İstanbul’ ders kitabına girdi… Eğitimcilerden sert tepki geldi: ‘Akıl tutulması!’

Siyasetçilerin ve mühendislerin İstanbul’un en önemli su kaynaklarından Sazlıdere’yi yok edeceği gerekçesiyle karşı çıktığı ve TOKİ’nin Sazlıdere Barajı çevresindeki konut projesiyle Kanal İstanbul Projesi tartışması siyasetteki yerini korurken, lise 10’uncu sınıf Coğrafya kitabının 3. Ünite “Küresel Ortam: Bölgeler ve Ülkeler” başlıklı kısmında Kanal İstanbul Projesi’ne “okuma metni” olarak yer verilmesine eğitim sendikaları tepki gösterdi.

10. sınıf Coğrafya kitabının 243’üncü sayfasında yer alan okuma metninde Kanal İstanbul Projesi, “İstanbul Boğazı’ndaki gemi ve tanker yoğunluğunu azaltmak ve yaşanabilecek riskleri en aza indirebilmek amacıyla devletimiz tarafından ‘Kanal İstanbul’ projesi hazırlanmıştır. Kanal İstanbul, Karadeniz kıyısında Terkos Gölü’nün doğusundan başlanarak Marmara Denizi kıyısındaki Küçükçekmece Gölü vasıtasıyla Marmara Denizi’ne ulaşım ve taşımacılık amaçlı bir deniz yolu açılması projesidir. Proje kapsamında açıalcak kanalın 50 cm uzunluğunda, 120 metre genişliğinde ve 50 metre derinliğinde olması planlanmaktadır” sözleriyle öğrencilere sunuldu.

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, iktidarın, lise kitapları üzerinden kendi siyasi propagandasını yaptığını söylerken, iktidarın kendi kültürel dönüşümünü ders kitapları üzerinden sağladığını söyledi.

Özbay, “Bunun için çocuklarımızı kullanmayı bile düşünebilen, eğitimi araçsallaştıran bir anlayışla karşı karşıyayız” diye konuştu.

“OKULLARI PROPAGANDA YERİ OLARAK GÖRMEKTEN VAZGEÇMELERİ GEREKİYOR”

Okulların, eğitim alanlarının toplumun tümünü kapsaması gereken alanlar olması gerektiğini ancak iktidarın “propaganda araçlarına” döndüğünü sözlerine ekleyen Özbay, “Okulları sahibi gibi davranan bir zihniyet büyük bir kötülük yapmaktadır. Okul ortamında da çocuklar ve aileleri üzerinden ayrıştırma anlamına geliyor. Çocuklar üzerinden öğretmenler, veliler üzerinden düşündüğümüzde kutuplaştırmayı derinleştiriyor. Çok tehlikeli buluyorum. Okulları propaganda yeri olarak görmekten vazgeçmeleri gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“KENDİ ÇIKARLARINIZA OKUL ÇAĞINDAKİ ÇOCUKLARIN TEMİZ DUYGULARINI ALET ETMEYİN”

Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak ise Kanal İstanbul’un AKP’nin olumlu hiçbir bilimsel veriye dayandırılmayan “inat projelerinden” biri olduğunu söyledi.

Metinde geçen “gemi trafiğini azaltacağı ve gemi trafiğini azaltarak, deniz kazalarını önleyeceği” şeklindeki değerlendirmenin de bilimsel bir zemini olmadığını sözlerine ekleyen Irmak, şunları kaydetti:

“Bir kere özellikle yer altı su kaynakları ve su havzalarını geri dönüşü mümkün olmayacak şekilde etkileyecek. Marmara Denizi’nin su dolaşımını değiştirecek. Uzun zamandır uyarılan ve 23 Nisan günü de meydana gelen depremleri daha da tetikleyeceğini uzmanlar ifade ediyor. Zeminin zayıflamasının sismik hareketliliği tetikleyeceği ifade ediliyor. İstanbul’un kalan verimli arazileri yok olacak. Sazlıklar, orman alanları yok olacak. Su kaynaklarını olumsuz etkileyecek. Bütün bunlar uzman görüşleri. Ve bunların neredeyse tamamı coğrafyanın konusu. Coğrafya dersinde olası bu olumsuzlukların anlatılması gerekirken ve daha proje aşamasındayken bunları ders kitabına koymak, çok iyi bir şeymiş gibi anlatmak, bir akıl tutulması olarak değerlendirilir. Kanal İstanbul projesi birilerine rant dışında, bilim, doğa ve insanlık için ağır ve geri dönüşü mümkün olmayan sonuçlar doğuracaktır. Kendi çıkarlarınıza okul çağındaki çocukların temiz duygularını alet etmeyin.”

Hürriyetçi Eğitim-Sen Genel Başkanı Levent Kuruoğlu da ders kitabında öğrencilere okutulan Kanal İstanbul projesine karşı şu sözlerle tepki gösterdi:

“Kanal İstanbul’u coğrafya kitaplarına konu yapmak bilimsel değil, siyasi bir dayatmadır. Coğrafya bilimi; doğal süreçleri, insan-doğa ilişkilerini ve objektif gerçekleri inceler. Henüz tamamlanmamış, çevresel ve sosyal etkileri ciddi tartışmalar yaratan Kanal İstanbul projesinin ders kitaplarına konu olarak eklenmesi, bilimsellikten sapmak ve çocuklara siyasi bir projeyi normalleştirmeye çalışmaktır. Eğitim; propaganda alanı değil, akıl ve eleştirel düşüncenin yeşereceği bir zemin olmalıdır.”

Kaynak Cumhuriyet

Exit mobile version